Hepimiz aynı gemideyiz ve ancak birlikte fark yaratabiliriz. Bu gemide hepimize yer açabilmek için materyalizmin yükünden kurtulmalıyız! Bu, tüm insanlık ailesinin barış, refah, sevgi ve sağlık içinde yaşayabileceği anlamına gelir.
Artık herkesin sadece kendi çıkarlarını düşünmesi doğru değil. Biz bir insan ailesiyiz.
Binlerce yıldır bunun bize sadece savaşları ve dolayısıyla yıkımı getirdiğini gördük. Artık insanların barış, uyum ve refah içinde bir arada yaşadığı yeni bir dünyanın eşiğindeyiz.
Ancak sağlıklı bir vücuda sahip olduğumuzda her şeyi bizim yararımıza yönlendiren, güçlü ve sağlıklı yaşam gücünün yüksek amaca hizmet etmesini sağlarız.
Aslında bilincimizin yalnızca %5’ini algıladığımızı ve bunun esas olarak bilinçaltımız tarafından kontrol edildiğini zaten biliyoruz.
Bu yenidünyada kendimiz ve başkaları için çok fazla sevgiye ihtiyacımız var, neyin iyi neyin kötü olduğuna dair içsel kıvılcımı hissedebiliyoruz. Korkuyla, baskıyla, dar görüşlülükle sürekli dışarıdan etkileniyoruz. Sonuç olarak insanlar dengeden çıkıyor.
Biz “homeopatide“ hasta olduğumuz zaman buna “yaşam gücü dengeden çıktı“ deriz. İşte bu denge bozukluklarının ortaya çıkması sayesinde bizi daha iyi kontrol edilebiliyorlar! Sorguladığımız zaman ise bizi suçlu duruma düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sorgulamadan körü körüne inanmamızı istiyorlar. Bütün bunlar iktidar sahiplerinin yüzyıllardır kullandığı yöntemlerdir.
Bu belirsizlikler yüzünden insanlar hastalanıyor, zayıflıyor ve her ne biçimde olursa olsun çözüm arıyorlar. Bu bir pandemide aşı da olabilir, işsizlik de, iş ya da para da olabilir. Bu nedenle sürekli birbiri ardına korkunç haber bombardımanına tutuluyoruz, bu soru sormamamız için ruhlarımıza karşı çıkan “yeni bir tür savaş”! Çünkü soru sormak, birçok kişinin şu anda uyanış sürecinin başlangıcıdır.
Sorgulama cesareti sayesinde içe doğru yola başlarız ve bizi yöneten iktidar, negatif kutuplardakiler veya karanlık güçlerin uzun zamandır söylediği ve en çok korktuğu şey budur. Artık yapabilecekleri hiçbir şey yoktur, çünkü onlar korkularımızdan besleniyorlar! Uyanmalı ve kendi gücümüzün farkına varmalıyız.
Eğer gücü, özgürlüğü ve sevgiyi ya da her zaman dışarıda aradığımız her şeyin cevabını kendi içimizde ararsak onları buluruz.
İçimizdeki bu güç, eğer gerçekse kimse tarafından elimizden alınamaz. Özgürlük içsel bir durumdur, ister yatta, ister hapishanede yaşayın, bunun dünyada pek çok örneği var. Seni özgür kılan cevap sevgidir. Korkunun karşıtı sevgidir, sevginin karşıtı ise nefret değil korkudur.
Eğer kontrol mekanizması korku ise bunun cevabı sevgidir, hepimizin sahip olduğu ve içimizde bir yerlerde hissettiğimiz koşulsuz sevgidir. Aşık olduğumuzda artık korkmuyoruz. Koşulsuz sevgi korkuyu dışlar. Hiçbir şey sevgiden daha yüksek ve daha güçlü titreşmez, evrendeki en yüksek ve en güçlü kuvvettir (hepsi bilimsel olarak kanıtlanmıştır), karanlık güçler de bunu bilir. Işığın olduğu yerde karanlığın teslim olması gerekir.
Korku, bu kelimeyi düşündüğünüzde veya söylediğinizde hissettiğiniz karanlık enerjidir. Sevgi en parlak ışıktır ve karanlık boyun eğmelidir çünkü sevginin olduğu yerde korku yoktur, kontrol yoktur, sevginin olduğu yerde özgürlük, kardeşlik, neşe ve huzur vardır. Sevginin, bereketin ve gücün olduğu yerde kimsenin buna sahip olması için diğerinin fedakârlık yapmasına gerek yoktur. Bu sevgi yolu bizi içimize doğru götürür.
Tüm insanlığın gelişimi titreşimi ve bilinci yükseltmekle ilgilidir ve biz insanların kesinlikle bilincimizi yükseltmemiz gerekiyor. Korku ya da hâlâ gördüğümüz ve hissettiğimiz şey hâlâ eski bilince aittir. Ancak giderek daha fazla insan buna “hayır” diyor. Ve 2024, 2025’te… Çok daha fazlası olacağız ve uyanan herkes, bizim ve bizden sonraki nesillerin yarattığı Yeni Dünya için çözümün parçası olacak.
Elbette biz ve özellikle çocuklarımız, yeni teknolojinin akla gelebilecek tüm bilinç etkilerinden sürekli etkileniyoruz ve bu şekilde yönetiliyoruz. Tabiî ki yeni teknolojiyi kullanmalıyız ama bizi o yönetmemeli, biz onu yönetmeliyiz. Duayla, meditasyonla, otojenik gevşeme/silva, yogayla, homeopatiyle ya da başka birçok teknik aracılığı ile iç dünyamıza doğru gittiğimizde artık kontrol edilemiyoruz.
Nasıl karar vereceğin senin seçimin. Hiç hoşlanmadığınız bir şey görseniz bile, bunun sadece bir şeyler öğrenmek için orada olduğunu unutmayın.(her şer de bir hayır vardır) Ve ben değiştiğimde bu başkalarına da yayılır; bulaşıcıdır. Nasıl gitmek istediğimize kendimiz karar verebiliriz. 2024 yılında her zaman gördüğümüz ne varsa, insanların refahına, uyanışına hizmet edecek. Ve tüm bu belirsizliklerde birbirimize yardım etmeli ve birbirimize eşlik etmeliyiz.
Sen yaratılışın harika bir ifadesisin, harikasın. Ve yaratılış, yaşam gücümüzün dengesi bozulduğunda bize yardımcı olacak homeopatiyi bize sağladı! Bunu sadece en azından akut durumlar için evde kullanmayı öğrenebilir, bu sayede kronik hastalıkların da önüne geçmiş olur ve kendinize güçlü, sağlıklı bir gelecek kapısı açmış olursunuz.
İşte homeopati bu şekilde yaşamlarımızı istikrara kavuşturmak ve sağlığımızı korumak için harikalar yaratıyor. Ama biz her zaman Yaratıcı Düzene bağlıyız ve bu nedenle düşüncelerimizin gerçekleştiğini her zaman bu dünyada görebiliyoruz. Gerçekten istediklerimiz fiziksel dünyada/bedende ve çevrede kendini gösterebiliyor.
Bunun farkına varır varmaz, merkezden enerjisel seviyeden fiziksel dünyaya doğru çalışabiliriz! Bununla mucizeler yaratabiliriz, her şeyi iyileştirebiliriz, bu sadece bizim elimizde, yaratıcı varlıklar olduğumuzu her zaman hatırlamalıyız. Bu rolü bilinçli olarak tekrar üstlenmeliyiz, böylece harikalar yaratabiliriz. Bu nedenle neyin görünür olması gerektiğine yeniden odaklanın.
Dünyanın güzelliğine odaklanma gücüne sahipsiniz ve her gün size zenginlik ve harikalar getiriyor. Bugünden itibaren her gün karşılaştığınız insanları kutsayabilirsiniz, şükredebilirsiniz. O zaman fiziksel dünyada her şeyin çok hızlı bir şekilde sizin için görünür hale geleceğini göreceksiniz. Bunu akılda tutarak hepinize harika, huzurlu bir yıl diliyorum!
Hayatınızı istediğiniz gibi şekillendirmek için gücünüzü kullanın.
Sevgilerle Rita Berta Kaya
