Yeni yıla sevgi ve umutla girmeliyiz. 24 Aralık 2023’ten sonra günler uzamaya başlayacak ve üzerimize yeniden daha fazla ışık gelecek. Bazı insanlar için zor olacak, büyük bir aydınlanmanın yaşandığı özel bir değişim dönemindeyiz!

Ancak gücünün farkına varan insanlar bu değişimi, karşılarına ne kadar zorluklar çıksa da, kolaylıkla farklı bir frekansa doğru deneyimleyeceklerdir. İçimizdeki gücün (yaşam gücümüzün) ve yaratıcı bir ışık/enerji varlığı olduğumuzun farkına varırsak birlikte çok şeyi değiştirebiliriz.( artık bilimsel olarak biliyoruz her şey enerjidir ve biz de % 99 enerjiyiz).

Gücümüzü dışarıda değil, içimizde aramalıyız. Geçmişten acı çekmeyin, daha iyi bir gelecek için geçmişten ders alın.

Tırtılın kelebeğe biyolojik geçişi gibi bir dönüşüm içerisindeyiz. Tırtıl bir kozalak yapıyor ve biz bu kozalağın içindeyiz diye düşünün.

Kozalak; içinde yeni hücre üretmeye başlıyor ve tırtılın eski hücreleri yeni hücrelere savaş açıyor. Ama yeni hücreler savaşı kabul etmiyor kelebeğin muhteşem yolunda devam ediyor. Dünyanın titreşimi arttıkça çözülmemiş tüm kişisel sorunlar ortaya çıkar ve yeni titreşime doğru ilerleyebilmek için bu eski sorunları ortadan kaldırmalıyız.

Bunu örneğin, Ho ponopono, Homeopati ve farklı başka terapilerle  çok iyi başarabiliriz. Herkes inandığını elde eder ve bu çok hızlı bir şekilde ortaya çıkar. Herkes kendi evreninde yaşar. Evren sizin inanç sisteminizi size yansıtır. Şu ana kadar inanç evrenimde hayal ettiğim her şey gerçekleşti, ama aynı zamanda pek de hoş olmayan ve bilinçli olarak arzu etmediğim başka şeyler de oldu.

Ama daha yüksek bir güce olan inancımla tüm bunların üstesinden gelebildim. Hz. İsa ne diyor: “İnanç dağları yerinden oynatır”. Deneyimlerime dayanarak size şunu söyleyebilirim ki, kendinizi eski programlardan kurtarmanız ve ne istediğinizi bilinçli olarak öğrenmeniz, bunu gerçekleştirmek için önemlidir.

Bir başka deyiş ise “İsteyin, size verilecektir”. Şu anda etrafımızdaki şeyler çok kötü görünse bile lütfen burada ve şimdi de kalın. Televizyon ve haber kısıtlı izleyin. Negatif programlar izlemeyin. Hepsi sizi korkuya, depresyona sokmak için batılı – kapitalist – sisteme uygun bir şekilde programlanmıştır. Etrafınıza bakın ve sizi mutlu eden 5-10 şeyi listelemeye çalışın, fikriniz hemen değişecektir. İnsanları, hayvanları ve doğayı küçümseyen, savaştan, yıkımdan ve tüm dünyayı kontrol etmekten başka bir şey istemeyen bu yıkıcı fikirleri temsil eden çok az kişi var.

Bu patolojik bir düşüncedir. Lütfen acımayın, sadece şefkat gösterin, çünkü eğer acırsanız bunun kimseye bir faydası olmaz ve kendinizi kötü hissetmenize neden olur. Corona döneminin son birkaç yılı birçok insanı uyandırdı ve hala uyandırıyor!

Aşı, ilaç, virüs, bakteri gibi konularda artık daha çok soru soruyorlar! Bugün “geleneksel tıp ve bilim” giderek daha fazla sorgulanıyor. Acil kaza durumlarında geleneksel tıbbın harikalar yarattığına şüphe yok! Ancak kronik hastalıklarda genellikle çözüm bulamıyor ve aksine ilaçlarla, ameliyatlarla daha da kötüleşip üstüne farklı hastalıklar da ortaya çıkarabiliyor.

Dr. Samuel Hahnemann bunu 220 yil önce Homeopatiyi anlattığı Organon kitabında paragraf 1 de anlatıyor.

Organon prg 1 Bir hekimin en yüce ve tek görevi, hastayı sağlığına kavuşturmaktır. Tedavi etmek işte budur. Tedavi etmek, yaşam sürecinin iç yüzü ve vücudun gözle görülmeyen iç kısmında oluşan hastalıklar hakkında boş fikir ve varsayımlar ileri sürüp, bunlarda yola çıkarak sözüm ona sistemler kurmak değildir. (şan ve şöhret arayan birçok hekim, gücünü ve zamanını bu yüzden boş yere harcamıştır)

Ayrıca, hastalık fenomenlerini ve bunların olası nedenlerini , sonu gelmez bir şekilde açıklamaya çalışmak ve soyut, gösterişli , anlaşılmayan ifadelerle bilgili görünüp cahil insanı şaşırtmak da değildir. Bu sırada hastalar boşuna yardım beklemektedir.

Böyle bilgiçlik taslanmasından bıktık artık. Güya buna ” kurumsal tıp”  deniyor ve üniversitede kürsüleri bile var. Kendilerine hekim diyenlerin, zavallı insanları palavralarla kandırmak yerine, harekete geçmelerinin, gerçekten yardım ve tedavi etmelerinin zamanı çoktan geldi. 

Ama her şeyin bir anlamı var! Bir sonraki “pandemi veya salgında”  insanlar daha dikkatli davranacak ve hangi ilacın ya da tedavinin kendileri için daha iyi olabileceğine karar verecekler. Bunun yerine “alternatif tıbba” ve özellikle de homeopatiye başvuracaklar.

Çünkü homeopati gerçek anlamda insan ilacıdır.

Homeopatlar olarak hangi virüslerin veya bakterilerin dahil olduğunu belirlememize veya herhangi bir laboratuvar değerine ihtiyacımız yok; bizim için sadece o andaki  gerçek semptomlar önemlidir ( organon prg 3) ve bunları bize hasta kendisi söyler.

Olumlu düşüncelerle ve enerji göndererek düşündüğümüzden çok daha fazlasını başarabiliriz çünkü Carl G. Jung’dan beri (kolektif bilinç) bildiğimiz gibi herkese bağlıyız ve bu epigenetik ve kuantum fiziği araştırmalarıyla tekrar tekrar doğrulanıyor. Bu dünyadaki çoğu insanın iyi niyetli olduğuna inanıyorum! İçimizdeki gücün (yaşam gücümüzün) yeniden farkına varmamız ve bu içsel olgunlaşma sürecini kabul etmemiz gerekiyor çünkü içimizde değiştirdiklerimiz dışarıda görünür hale gelir ve dolayısıyla tüm dünyayı etkiler.

Her geçen gün daha da büyüyoruz! Bu düşünceyle hepimize huzurlu, sağlıklı, zengin ve dilediğiniz her şeyin olduğu bir yıl diliyorum.

Saygılarımla Rita Berta Kaya 

Bir Yanıt “Yıl bitiyor ve yeni bir yıl başlıyor!”

  1. Yaklaşık üç ay önce çekinerek homeopati tedavisine başladım sevgili Rita ile. Neden çekinerek diyorum çünkü bize öğretilen, dayatılan her şeye tersti. Kendi hastalığımda artık başka çarem kalmamıştı. Modern tıp doktorları ellerindeki son teknolojik aletlerle göremedikleri semptomları tedavi edemiyorlar. Homeopati tedavisine başladığımda psikolojik olarak da çok kötü durumdaydım. Ama artık gerçekten iyileşmek, iyi olmak istiyordum. Kullandığım remedi bana canlılık verdi. İstediklerimi gerçekleştirne gücü verdi. Dilerim iyi olmak isteyen insanlar homeopatiye başvuracak cesareti içlerinde bulsunlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir