Nelerle uğraşıyorsunuz, düşünceleriniz neler, bütün bu düşündükleriniz, gelecekte hayatınızda tezahür edeceğini gösterir.

Bilincinize en çok çektiğiniz şey nedir­­, hüzün, neşe, kaygı vs… Bir mıknatıs gibisiniz. Siz mıknatıssınız ve sahip olduğunuz her düşünce manyetik alanınızda bir değişikliğe neden olur.

Siz, homeopatik bakış açısına göre içinizde çalışan ve her şeyi harika bir dengede tutan yaşam gücüsünüz.

Düşüncelerinizi duyarsınız, bunlar geçmiş deneyimlerden gelir, bir şey gördüğünde hemen tepki veren, düşünce hafızasıdır. (Örn, 4 yaşında tek başınıza oyun oynarken  bir kedi ile karşılaştınız.

Kedi aniden üzerinize atladı ve siz korkup şok yaşadınız, eliniz ayağınız titredi, ateş bastı.

Şuan 40 yaşındasınız ve yalnız olduğunuz bir zamanda yine bir kedi ile karşılaştınız, 4 yaşındayken ne yaşamıştınız, hatırlamıyorsunuz. Bu karşılaşma anında korkuyor, eliniz ayağınız titriyor ve ateş basıyor. İşte bu geçmişten gelen, hafızanızda kayıtlı duran tepkinizdir.) Korku dolu düşünceler ortaya çıkarsa, bunların sizi kontrol etmesine izin vermeyin, korkuyla konuşun ve ona neden orada olduğunu sorun! Düşüncelerinizi etkileyebilirsiniz!!! Kendi dünyanızı yaratabilirsiniz, ihtiyacınız olan her şey içinizde var.

Şu anda hangi bilinç durumunda olduğunuzu hayatınızda karşılaştığınız olaylardan kolaylıkla anlayabilirsiniz! Ben hayatımda çalışan mıknatısım ve hayatımda karşılaştığım şey, yaydığım şeydir.

“Şu dünya bir dağ gibidir. Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır.”

Şems-i Tebrîzî

Bunu günlük hayatımızda karşılaştığımız olay ve insanların yansıttıklarından görebilir, hissedebiliriz. Çünkü onlar iç dünyalarını yansıtıyorlar. Çekim Yasası asla yargılamaz, yalnızca gönderdiklerimize yanıt verir. Etrafımıza baktığımızda çoğu insanın bunu duymak istemediğini, çünkü çok fazla acı tecrübe, kayıp yaşadıklarını ve bunun kendileriyle ilgili olduğunu anlamanın elbette zor olduğunu görebiliriz.

Belki siz de hoş olmayan şeylerin sorumluluğunu almak istemediğinizi hissettiniz ve bu durumda başkalarını suçlamayı tercih ettiniz. Ancak şimdiye kadar yaşam gücüne sahip yaratıcı bir varlık olduğunuzu, dünyayı etkilediğinizi ve her şeyi yeniden düzenleme yeteneğine sahip olduğunuzu öğrenmiş olmanız gerekirdi.

Belki henüz her şey mükemmel gitmiyor ama artık gelecek yeni şey için kendinizi neşe ve pozitiflikle hizalama fırsatınız var, çünkü bunu yapabilirsiniz. Kendi gelişim sürecinizde sabırlı olmalısınız, sadece pratiğe ihtiyacınız var ve şüphelerden kaçının. Şüphe bizi azaltır! Her zaman huzur, sağlık, zenginlik, neşe ve sevgi dolu bir hayat hayal ederseniz, bir süre sonra bu otomatikleşir.

Bu, hayatınızın giderek daha cesur olmasına ve daha büyük ve daha iyi şeyleri hayal edebilmenize yardımcı olur. Hayatınızdaki ve dışınızdaki şeyler pek iyi görünmese ve işler doğru yönde gitmese bile, o zaman kendinizi yeniden hizalayın ve bunlara daha fazla dikkatinizi yoğunlaştırmayın. Çünkü dikkat ettiğiniz her şeye gereksiz enerji harcıyorsunuz. Bahane yok, hayatınıza neyi çekeceğinize yalnızca siz karar verirsiniz!

Bazen başkalarının hayatınızdan nasıl sorumlu olduğunu düşünürseniz, durum hiç de hayal ettiğiniz gibi sonuçlanmaz. O zaman hayatınızın merkezinde olduğunuzun farkına varın.  İçinizdeki yaşam gücünüzü dinlerseniz, o size her zaman ihtiyacınız olan cevabı verecektir.  

Dr. Daniele Ganser’ın, 28 Ekim 2023’te 3. Barış Konferansındaki konuşmasından alıntı; Medya, özellikle de çok yoğun kullandığımız cep telefonu aracılığıyla hızlı bilgiye sahip oluyoruz ve bu nedenle çok sayıda korkunç görüntü görerek aşırı heyecanlanıyoruz, bu da korkularımızı sürekli artırıyor. Beyin de bu heyecana alışıyor, bu kimyasal bir reaksiyon, o yüzden ya medyayı kullanmamanızı öneririm ya da medyayı takip etmek istiyorsanız lütfen görseller aracılığıyla tüketmeyin.

Sürekli olarak korkunç görüntüler görüyorsak, bunlar beyinde göz aracılığıyla kopyalanır ve dolayısıyla bizi sürekli etkiler. Birkaç dakika güzel bir çiçeğe bakmaya izin verin, sonra gözlerinizi kapatın; bunu yapan bir çok insan o çiçeği göz kapalıyken görmeye devam edebilir. Beyin çok hızlı kopyalar. Ve bir çiçek çizdiğinizde beyninizin daha da derinlerine iner ve beyninizde bir düzen oluşur.

Düzen ve düzensizlik hissi, bir şeye yoğunlaşmanın girdisinden, görülmesinden kaynaklanır. Bu girişi kendiniz kontrol edebilirsiniz. Bu yüzden beynimize gözlerimiz veya kulaklarımız aracılığıyla hangi girdilerin girmesine izin verdiğimizi düşünmeliyiz. Sakinlikle bir dengede olduğunuz zaman medyada karşınıza çıkan berbat resimlere bakmaya dayanabilirsiniz. Ama işten eve yorgun ve enerjiniz düşük gelip savaş resimlerine baktığınızda bu sizi hasta eder.

Bu yüzden ormana gitmeyi , güzel resim yapmayı , ya da size iyi gelebilecek bir şeyler yapmayı tercih etmelisiniz. Enerji sisteminizi nasıl kontrol edeceğiniz size bağlıdır. Eğer sürekli olarak kötü bilgileri özümsersek, işler bizim için kötü gittiğinde şaşırmamıza gerek kalmaz. İnsanda 100 milyar sinir hücresi (nöron) bulunduğunun farkında olmalıyız.

Beyni bir yol ağı gibi hayal ederseniz, bir mesajın sürekli tekrarlanması, kısa sürede otoyol olarak başlayan şeyi dönüştürür. Özellikle Corona krizinin başlangıcından ( daha öncesinde de sürekli yapılan) itibaren tekrarlar yoluyla içimizde nasıl sürekli korkular yaratıldığını şu anda çok iyi görebiliyoruz. Her korku tükenir. Korkular birbirini kovalar. Önce corona krizi ona alışmaya başlarken, o bitmeden 24 Şubat 2022’de  Rusya -Ukrayna savaşı yaşanmaya başladı vs vs..

Kısacası sürekli korkudan korkuya kovalandığımızın farkında olun, bu sağlıklı değil. Bir dahaki sefere korktuğunuzda lütfen “Artık orada değilim” deyin. “Artık tüm korkuları yaşadım. “Ama bu beni gerçekten çok yordu, bu yüzden artık katılmıyorum!” “Biz düşüncelerimiz ve duygularımız değiliz. Biz düşünce ve duyguların gelip gittiği bilinciz.” Eckhart Tolle

İşaretleri dinleyin, bazen bir kitap açarsınız ve sorununuza çözüm bulursunuz veya size yardımcı olacak biriyle tanışırsınız. Evren ve yaşam gücü size mutlaka yardımcı olacaktır. Dikkatli olun ve gerçekten deneyimlemek istediğiniz şeye odaklanın. Dışarıdan ne kadar pozitif parlarsanız, içinizdeki ışıkla insanların da o kadar parlamasını sağlarsınız. 

Onun için en parlak dileklerimle…
Rita Berta Kaya