Kalbin gücünün bilinmesiyle bu uyanış sürecini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebiliriz. Tüm arketipik semboller gibi kalp de; bedeni, zihni ve ruhu, duygu ve bilgiyi, eylem ve bilgeliği, sevme yeteneği ve tutkuyu ve ayrıca insanın kötülük ve kötülüğünün olumsuz yanlarını içeren tükenmez bir anlam yelpazesini kapsar.

Mesela “kalp ritim bozukluklarını” ele alalım, yaşam ve kalp düzenindeki bozulmalardır. Aslında hayatınızın normal akışında yaşadığınız bir olay sonrası duygularınızın kontrolden çıkmasına izin vermediğiniz için, kalp ritminin bozulmasına yol açıyorsunuz. Bunlar sadece kendi mantığıyla ilerleyen, akla ve normlara fazla odaklanmış, duygulara yer kalmayan, kendi ritimlerine göre titreşemeyen ve dolayısıyla “kalp ritmi bozukluğu” yaşayan kişilerdir.

Kalp atışı, özel bir eğitim gerektirmeden, gönüllü kontrolün ötesinde, büyük ölçüde özerk bir olaydır. Bu sinüzoidal ritim, vücuttaki katı bir normun ifadesidir.

Dr. Samuel Hahnemann 220 yıl önce bunun için şöyle demişti:

“Yaşam gücü” bizi yönlendiriyor ve yol gösteriyor.”

(Organon prg.9)


Kalp ritmi, solunum ritmine benzer, ancak solunum ritmi istemli kontrole çok daha yakındır.

Kalp atışı kesin olarak düzenli ve uyumlu bir ritimdir. Aritmi adı verilen bir durumda kalp aniden tökezler veya hızlanırsa, bu düzende bir bozulma veya normatif dengeden bir sapma olduğunu gösterir.

Genellikle duygusal bir problemden dolayı kalp dengesizleşir!

Kalbin yer aldığı pek çok söze baktığımızda onun her zaman duygusal durumlarla bağlantılı olduğunu görürüz. Duygu, kişinin kendi içinden çıkardığı bir şeydir, kişinin içinden dışarıya doğru yaptığı bir harekettir (Latince: emovere – içten dışa aktarmak ). Kalbim sevinçten güm güm atıyor, kalbim korkudan yerinden çıkacak, üzüntüden kalbim sıkışıyor, göğsüm daralıyor, ne kadar güzel bir kalbin var  vs…gibi içteki duyguyu dışarı aktarırız.

Eğer bir insanda mantıktan bağımsız bu duygu alanı eksikse, o zaman bize kalpsiz görünür. (Mesela yapay zeka tamamen mantık var ama kalp yok). Tüm bu formülasyonlarda kalp, insanda bulunan, akıl ve irade tarafından kontrol edilmeyen bir merkezin sembolüdür.

Vücudun içinde bir çok sistem vardır (solunum sistemi, sindirim sistemi vs.) ama kalp sadece bir sistemin “merkezi” değil, aynı zamanda bedenin “merkezidir”. Vücudun ortasında bulunur ve hafifçe sol duygusal tarafa (sağ serebral yarımküre) doğru kaydırılır. Duygular ve özellikle sevgi kalple yakından bağlantılıdır. Yani çocukları ya da hayvanları seven insanlar için “Bu kişinin çocuklara karşı bir kalbi, bir sevgisi var, ya da hayvanlar için bir kalbi, bir sevgisi  var” deriz.

Kişi ilk olarak annesinin kalp atışını duyar ve hisseder. Birini kalbinize aldığınızda, ona açılırsınız ve içeri girmesine izin verirsiniz. O zaman geniş kalpli, kendini ve dolayısıyla kalbini açabilen, açık fikirli birisiniz.  Ya da  tamamen farklı olabilir içine kapanık, dar kalpli, kalbini dinlemeyen, sıcak duyguları olmayan, oldukça soğuk kalpli biri olabilirsiniz. Her iki olasılığın da kalpte sembolize edildiğini görüyoruz.

İnsanların iki merkezi olduğu da söylenebilir; üst ve alt merkez, kafa ve kalp, akıl ve his. Bir bütünden her iki işlevin de mevcut olmasını ve uyumlu bir denge içinde olmasını bekliyoruz. Tamamen entelektüel olan kişi tek taraflı ve soğuk görünür. Yalnızca hissederek yaşayan kişi, çoğu zaman bize biraz belirsiz ve düzensiz görünür. Ancak her iki işlev birbirini tamamlayıp zenginleştirdiğinde, bir kişi bize tam ve denge içinde görünür.

İşte homeopati bu dengeyi yeniden kurmamıza çok yardımcı oluyor. Elbette kalp hastalığı da dahil olmak üzere her hastalıkta, öncelikle semptomlarını ve nedenini, neden kalp krizi geçirdiğimizi, kalp ağrısını veya yüksek tansiyonu vs. görürüz. Daha önce de belirtildiği gibi, kalp sorunları, sevdiklerinizin hayal kırıklığına uğraması gibi duygusal belirtiler, uzun süren keder, üzüntü, öfke, özellikle bastırılmış öfke veya diğer duygusal belirtiler her ikisinde de çok büyük rol oynar.

Ama elbette fiziksel ve zihinsel aşırı çalışma durumlarında da kalp sorunları ortaya çıkabilir ama bunlar yine zihin tarafından kontrol edilir! Bu durumlarda iyileşmeye harika katkıda bulunan çok çeşitli homeopatik ilaçlara sahibiz.

Kalp sorunları ve elbette diğer birçok sorun için mükemmel homeopatik ilaçlardan biri gerçek ve saf  altın ​​olan “Aurum metalicum ”dur!

İşte aurum metalicum özelliklerini taşıyan insanların semptomları ( biliyorsunuz ki homeopatide bütün semptomlara göre hareket ediyoruz).

Güçlü duygular, hayal kırıklıkları, karşılanmayan beklentiler, örneğin haksız miras, iş alamama, uzun vadeli (iş) stresi, endişeler, mali hayal kırıklıkları, keder, üzüntü, (bastırılmış) öfke, hakaret, tartışmalar, korku / bir şeylerin ters gidebileceği korkusu, maddi kayıp, sevgi kaybı, hayal kırıklığı vb.

Tabii ki, bu hafiften ciddi hastalıklara kadar birçok hastalığa neden olabilir. Kalp için şiddetli kalp çarpıntısı, yağlı kalp hastalığı, kalp krizi, kalbin kelebek gibi çarpma hissi gibi çeşitli semptomları görebiliriz. Yakında size kalple ilgili yeni bilgileri göndereceğim. 

En kalpten sevgi ve saygılarımla, Rita Berta Kaya

3 Replies to “Evrensel bir sembol olan kalp!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir