Homeopati; amacı öncelikli olarak, “zararsız tedavi” mottosuyla çalışan bir terapi sistemidir.
( Organon § 4 )
“ Sağlığı bozan, hastalığa ve hastalığın uzamasına neden olan etkenleri tanıyan ve bunları sağlıklı insandan uzaklaştırabilen bir hekim, aynı zamanda sağlığın koruyucusu olur.”
Örneğin; âşık olmak rahatlama ve memnuniyet duygusu yaratır ve yeni beyin hücrelerinin büyümesini teşvik eder ve bu da hafızamızı güçlendirmeye yardımcı olur.
Çalışmalar ayrıca gülmenin ruh halini iyileştiren endorfinleri ve uykuyu tetikleyen melatoninleri artırdığını gösteriyor.
Her birimizin içinde inanılmaz kendi kendini iyileştirme güçlerinin olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. (Dr.Samuel Hahnemann’ın 200 yıl önce söylediği gibi Homeopatide kendi kendini iyileştirme güçlerine “yaşam gücü” /dinamis diyoruz ). Bu güçlerle kendinizi hastalıklardan koruyabilir veya iyileşmeyi hızlandırabilirsiniz.
İşte burada “içimizdeki doktor”dan bahsediyoruz. Bu hayati güç, günün her saati (herhangi bir sağlık sigortası olmadan) sağlığımızı korur. Yaşam gücü sürekli olarak tehlikeli hücreleri uzaklaştırır, yaraları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Hayatta bazen, her şey üstünüze üstünüze gelebilir ve aşmakta zorlandığınız birçok problemlerin olduğu zamanlar olabilir. İşyerinde stres, bir ayrılık veya psikolojik baskı veya 3 yıldır yaşadığımız Covid 19 sitresi gibi…
İşte bütün bunlar yaşam enerjinizin akordunu bozuyor. Bu nedenle zor dönemlerde daha sık ve daha çabuk hastalanırsınız. Öte yandan, kendinizi mutlu ve enerji dolu hissediyorsanız, aynı zamanda daha sağlıklısınız demektir.
Birçok uzmana göre, insan vücudu hastalıkların yüzde 90’ını kendi kendine iyileştirebilir. Homeopatik ilaçlarla, kendi kendini iyileştiren güçlerin yeniden dengelerini bulmalarına yardımcı oluyoruz.
Bir kırıktan sonra birçok kemik kendi kendine iyileşebilir. Bakteri ve mikroplar vücut tarafından kendi kendine öldürülür ve yaralar kendiliğinden kapanır.
Homeopatik ilaçlarla iyileşme sürecini kısaltabiliriz.
Bununla birlikte, dış koşullar belirleyici bir rol oynar. Bazı mikroplar, psikolojik stres ve olumsuz düşünceler, kendi kendini iyileştirme güçlerinizi engelleyebilir. Vücudunuz artık kendini savunamaz ve bunun sonucunda hastalıklar gelişebilir.
Son blok yazımda da belirttiğim gibi, olumlu düşünceler iyileşme sürecini destekleyebilir, çünkü beden ve zihin arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Bir homeopatı ziyaret eden hastaların çoğuna, konvansiyonel tıpta önceden teşhis konmuş ve tedavi edilmiştir.
Sonuç olarak, insanlar kendi kendini iyileştirme güçlerine güvenmek yerine, örneğin zararsız bir soğuk algınlığı için antibiyotikler gibi farklı ilaçları çok hızlı bir şekilde alırlar. Vücudun kendini iyileştirme gücü, ancak sinir sistemi sözde parasempatik modda, yani daha sakin, daha relaks olduğunda etkili olabilir.
Homeopati ile insanlar vücutlarından gelen sinyalleri tekrar dinlemeyi öğrenirler. Birçok insan kendi bedenlerini nasıl dinleyeceğini unuttu. Olumsuz düşünceleri uzaklaştırmaya ve baş ağrısı veya ani kızarıklık gibi ilk belirtileri görmezden gelmeye çalışıyorsunuz.
Bu sinyalleri doğrudan tanımak ve sebebin temeline inmek daha iyidir. Genellikle psikolojik stres bu tür semptomların arkasındadır. Daima vücudunuzu dinleyin, ona karşı iyi olun ve stresin ilk belirtilerini doğrudan anlamaya çalışın.
Günlük yaşamdaki stresi hedeflenen bir şekilde azaltın.
İş, ilişki stresi veya diğer faktörler sizi rahatsız ediyor olabilir. Bu nedenle kendinize dinlenmek için belirli bir zaman ayırmanız önemlidir. Her şeyden önce, spor, gevşeme egzersizleri, yoga, meditasyon veya iyi bir kitap, günlük endişelerinizi geride bırakmanıza ve tamamen kendinize ve zihinsel sağlığınıza odaklanmanıza yardımcı olur. Bu sizi daha dengeli, daha mutlu yapacak ve stres hormonlarını daha hızlı parçalayacaktır.
Dengeli beslenin.
Vitaminler ve mineraller vücudunuza ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlar. Ayrıca sizi bakteri ve mikroplardan korumak için bağışıklık sisteminizi harekete geçirirler. İhtiyacınız olan tüm besinleri alabilmeniz ve böylece bağışıklık sisteminizi güçlendirebilmeniz için mümkün olduğunca dengeli beslenin.
Zevk aldığınız şeyler yapın.
Kendinizi bilinçli olarak size neşe veren ve sizi mutlu eden insanlarla, hobilerle kuşatın. İyi arkadaşlarla tanışmak, günlük stresi azaltmak, mutluluk hormonlarını serbest bırakmak için harikalar yaratabilir. Size neşe ve eğlence veren şey ne olursa olsun, rahatlamak ve olumlu duygular yaratmak için mümkün olduğunca sık, günlük yaşamınıza dahil etmeye çalışın.
Gülmek sizi sağlıklı yapar.
Kahkaha, mutluluk hormonlarını serbest bırakır, stres hormonlarının salınımını azaltır ve kendi kendini iyileştirme gücünüzü güçlendirmeye yardımcı olur. Günde en az bir kez yürekten gülerseniz, hemen daha özgür ve tatmin olmuş hissedersiniz.
Yine, etrafınızı sizi olumlu yönde etkileyen ve sizi güldüren insanlarla çevrelemelisiniz. Ya da aynanın karşısında durup kendinize gülümsemelisiniz.
Kişisel bakım, zihinsel ve fiziksel sağlığınız için çok önemlidir. Vücudun kendi iyileştirici güçleri ve homeopatinin bir kombinasyonu elbette her zaman en iyisidir. Bu yüzden vücudunuzu görmezden gelmeyin, onu dinleyin ve her zaman semptomlarınızla ilgili, güvendiğiniz bir homeopat ve gerekirse bir tıp doktorundan yardım alın.
Saygılarımla Rita Berta Kaya