24 Aralık-6 Ocak arasına kadar olan geceler “Raunächte” olarak da anılır ve geleneksel olarak 21 Aralık’taki kış gündönümünde başlar.
Yılın bu en uzun ve en karanlık gecesi, ışığın sembolik olarak yeniden doğduğu ve yılın döngüsünün yeniden başladığı gecedir. Bu dönem her zaman özellikle büyülü ve gizemli bir dönem olarak görülmüştür.
Bu zamanı çevreleyen birçok hikaye ve efsane var ve eski Raunächte ritüelleri bugün yeniden giderek önem kazanıyor. Pek çok insan bu zamanı kendi içine bakmak, eski yıla veda etmek, gelecek yıl için dileklerini ve planlarını oluşturmak için kullanır.
Çünkü bu geceler, özellikle güçlü bir yansıma ve tezahür zamanı olarak kabul edilir. “Raunächte” kelimesinin kökeni net olarak anlaşılamamıştır. Bazıları bunun Rauh’dan (vahşi) veya dumandan/tütsüden geldiğine inanıyor. Raunächte’nin kökleri Cermen ve Kelt geleneğine dayanmaktadır.
İnsanlar ayın döngüsüne göre yaşıyorlardı. Ay takvimine göre ay 29,5 gün, kameri yıl ise 354 gün sürüyordu. 365 gün süren güneş yılına kıyasla 11 gün ve 12 gece eksikti. Bu farkı telafi etmek için Keltler yıla 11 artık gün eklediler.
Bu günler tabiri caizse “zaman aşımına uğradı” ve aslında var değiller!??? Raunächte her zaman gece saat 12:00’de başlar ve ertesi gün 23:59’da sona erer.
Bu dönemde bizi özellikle harekete geçiren ve ilham veren şeyi yapmalıyız. Gecelerin daha uzun olması, gündüzlerin daha uzun olması ve melantoni üretiminin artması nedeniyle algımız çok daha iyi hale geliyor; bu da bu dönemde bize yardımcı olur, duyarlılık artar ve iç sesimizi aldığımız radyo alıcısı gibi olan istasyonumuza , epifiz bezine bağlanır.
Daha sessiz, daha incelikli mesajlar için. Bu şekilde içimizde hangi niteliklerin ve bilgeliğin bulunduğunu öğreniriz; epifiz ve hipofiz bezlerinin harekete geçmesiyle daha fazlasını görürüz ve bütün bunları nefes alma teknikleriyle birleştirildiğimizde ilahi matrisi aktive ederiz .
Son yıllarda yaşadığımız krizler içe odaklamamızı sağladı. Yaşamın karanlık taraflarının neler olduğunu anlamalıyız ve bu bize, epifiz bezimiz tarafından harekete geçirilen içimizde neyin gerekli olduğunu bulmamız için bir yönlendirme sunar.
Bu süre zarfında adaçayı, buhur, mür veya diğer tütsülerle ince bir enerji temizliği yapmanızı öneririm. (bu size kalmış)
21 Aralık’ta hazırlanmaya başlayın!
Kendinize, size en uygun gelen renkte güzel bir mum ve bu dönemde duygularınızı, hayallerinizi yazabileceğiniz güzel bir defter alın.
Daha sonra lütfen 13 küçük kağıt parçası alın (12 ay için ayrı ayrı ve 1 yıl için ayrı: toplamda 13 ayrı dilek) ve üzerlerine aya isim vermeden her ay için sadece dileklerinizi yazın! Bu yazdığınız kağıt parçalarını katlayın ve artık içine ne yazdığınızı, orda ne istediğinizi görmeyin. 21 Aralık ile 24 Aralık arasında yazabilirsiniz.
Bir iç gözlem olarak, neleri geliştirebilirim, nerede daha iyi hale getirebilirim, nelerden vazgeçebilirim diye düşünüp destekleyerek, bir kağıda yazıp, deyim yerindeyse ön temizlik olarak da bu kağıtları yakabilirsiniz.
Yakma ritüeli: 24/12/23 saat 12:00’den itibaren, her gece hazırladığınız küçük kağıt parçalarını açmadan, içinden bir tane seçerek (12 gün boyunca, hergün bir kağıt parçasını seçerek) her gün tek tek yakma işlemine başlayabilirsiniz. Bunu yaparken güzel müzik dinleyebilir, dualar veya olumlu düşünceler söyleyebilirsiniz. Tabii ki tütsü yakmayı da unutmayın. 12 parça kağıt yakma işleminiz bittikten sonra elinizde kalan 13. dilek kağıdınızı artık açabilirsiniz. Orda yazan dileğinize siz odaklanıp, gerçekleştirmeye çalışacaksınız.
Beğenilerinizle beni destekleyip, saygı duyduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Herkese harika bir noel ve mutlu, huzurlu, sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.
Sevgilerle, Rita Berta Kaya
Sevgili Rita Hanım bu güzel ritüeli yapacağum, zaten içimizi görebilirsek, herşeyi, herkesi görür farkında oluruz. Bu evrene olduğunuz hediye için binlerce şükran
Çok teşekkürler Salimeciğim.