Bizi her gün etkileyen en önemli enerji hırsızları, insanların her gün maruz kaldığı haber propagandalarıdır. Bu durum kişilerde özellikle hastalık ve ölüm korkularını, nefret ve endişeleri tetikleyerek yaşam gücünün dengesini bozarak bağışıklık sistemini zayıflatır ve kişiye bağlı olarak kişi hastalanır.
Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi bilinçaltımız doğru haber ile yanlış haberi birbirinden ayıramaz. Mesela ABD’nin yeni başkanının seçilmesi nedeniyle sadece ABD’de değil, birçok ülkede milyonlarca insan şoka, üzüntüye, öfkeye, nefrete kapıldı! Ya da tam tersi…
Bu da pek çok hastalığın salgın/pandemi gibi tüm topluma yayılmasına yol açıyor ve çoğu insan bunun farkında değil! Yalnızca propagandayla (kötü haber) insanları nasıl etkileyebilecekleriyle ilgilenen sözde “düşünce kuruluşları” var. Think thanks
Wikipedia: Düşünce kuruluşları; aynı zamanda siyasi, sosyal ve ekonomik kavram ve stratejilerin araştırılması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi yoluyla kamuoyunun oluşmasını etkileyen kuruluşlardır.[1]
2020-2023 arasındaki dönemde ve hatta şu anda bile bu think thanks / düşünce kuruluşlarının yarattığı etkileri görebiliyoruz! Almanya’da ve diğer birçok ülkede artık tüm maske gerekliliklerinin, temas kısıtlamalarının veya toplantı yasaklarının (liste uzun ve kolayca uzatılabilir) yasal olmadığını biliyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda, biz vatandaşların hayatını önemli ölçüde etkileyen koronavirüs nedeniyle yasa koyucular, düzenlemeler yani “siyasetçiler” pek çok önlem aldı. Bunların yanlış olduğunu biliyoruz. Enstitüler, hatta Almanya’daki RKI-Institut de tüm bunları Corona Pandemisinin başlangıcında zaten biliyordu, ancak halktan gizli tutuldu ve politikacıların talimatları doğrultusunda enstitüler Propaganda düşünce kuruluşlarının talimatlarını takip etti!
Bunu yaparken korkuya kapılan milyonlarca insanı tedirgin ettiler. Bu mesajlardan uzak kalarak (böyle haberlerden) gelecekte kendinizi koruyup, kendiniz için güvenli bir sonuç elde edebilirsiniz.
Gün içinde sık sık yorgun ve bitkin mi oluyorsunuz?, Sürekli stres altında olduğunuzu ve enerjinizin kalmadığını mı hissediyorsunuz? Bu sözde enerji hırsızlarının etkisi olabilir. Kendilerini olumsuz düşüncelerden ve endişelerden, fiziksel şikayetlere ve duygusal strese kadar birçok farklı biçimde sunarlar.
Bu faktörler gücümüzü çalıyor ve fiziksel, zihinsel düzeyde refahımızı etkiliyor.
İşte enerji hırsızlarına birkaç örnek daha.
Kişilerarası ilişkiler: Enerji vampirleri olarak adlandırılan pek çok şey var, bizi duygusal ve fiziksel olarak tüketiyorlar. Bu insanlar her zaman bizi eleştirir, manipüle eder veya sorunlarıyla bize yük olurlar.
Enerji hırsızlarının ailemizden, arkadaşlarımızdan ya da çalışma ortamımızdaki insanlardan yani yakın çevremizden olması hayatımızı özellikle zorlaştırıyor.
Düşünce atlıkarıncası:
Sürekli endişeler, korkular ve şüpheler üzerinde düşünmek kendimizi bitkin hissetmemize yol açar. Bu, uyku bozukluklarına ve konsantrasyon güçlüğüne, ayrıca ağrı ve kalp sorunlarına vb. yol açar. Stres ve zaman baskısı çoğu zaman ciddi enerji hırsızlarıdır!
Kendimizi yüksek baskı altında olduğumuz ve stresli hissettiğimiz bir durumda bulduğumuzda, bu durum hem fiziksel hem de duygusal olarak tükenmeyle ilişkilendirilen stres hormonlarının salınımının artmasına neden olur.
Stresin iş yükü, mali kaygılar, ilişki veya sağlık sorunları gibi birçok nedeni olabilir. Günümüz toplumunda zaman baskısı önemli bir rol oynamaktadır.
Kötü beslenme/vitamin eksikliği: Şekerli atıştırmalıklar ve içecekler kan şekerinin kısa süreliğine yükselmesine neden olur, ancak daha sonra hızla tekrar düşer ve bu da yeniden enerji eksikliğine yol açar. Özellikle B12 vitamini, demir veya magnezyum eksikliği enerjimizi çalar ve sağlığımızı etkiler.
Kötü uyku: Az uyursak veya uyku kalitemiz bozulursa bu durum enerji açığına yol açar. Kötü uykunun yaygın bir nedeni stres ve endişedir. Geceleri yeterince dinlenemezsek, bu durum konsantrasyon eksikliğine, yorgunluğa ve ertesi gün bitkinliğe yol açar.
Az hareket: İnsan vücudu hareket için tasarlanmıştır. Ancak günümüzde çok sık ve çok uzun süre oturuyoruz. Bu nedenle egzersizi günlük hayatlarımıza özel olarak entegre etmek önemlidir. Enerji hırsızlarından kaçınmanın ilk adımı onların farkına varmaktır.
Bu, belirli insanlarla zamanınızı sınırlamak veya stresli durumlardan uzak durmak anlamına gelebilir. Hayatınızı ihtiyaçlarınıza göre uyarlamayı bu şekilde öğrenirsiniz. Dinlendirici uyku, enerjinizi ve gücünüzü yenilemek ve kendinizi enerji hırsızlarına karşı koruyabilmek için önemli bir faktördür.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, biz insanlara yeterli enerjiyi sağlar ve böylece eksikliğin önüne geçer.
Düzenli fiziksel aktivite. Bir spor salonuna kayıt olmanıza gerek yoktur. Yürüyüş, dans, bisiklete binme veya yoga gibi küçük şeyler bile vücudun harekete geçmesine ve günlük enerjinin artmasına yardımcı olur.
Yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri stresi azaltmaya ve rahatlamayı sağlamaya yardımcı olur. Olumlu kodlamaları da unutmayın.
Bu enerji hırsızları ortadan kaybolduğunda bize yardımcı olacak ilk şey elbette homeopatidir! Her zaman bireysel semptomlara göre hareket ettiğimiz için çoğu durumda kolayca yardımcı bir çözüm bulabiliriz.
Saygılarımla, Rita Berta Kaya