Türkiye’nin homeopatiyle tanışması 1836-37 yıllarında Dr. John Martin Honigberger aracılığıyla olmuştur.
Honigberger iki yıl İstanbul’da yaşamış ve o yıllarda hüküm süren veba salgınında birçok hastayı homeopatiyle tedavi etmiştir. Bu ilk tanışmadan sonra bilindiği kadarıyla 1998 yılına kadar Türkiye‘de homeopatiyle ilgili her hangi bir çalışma yapılmamıştır. Günümüzde de homeopati ülkemizde pek tanınmamasına ve az sayıda homeopat olmasına rağmen verilen eğitimlerle homeopat sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Anavatanı olan Almanya’da iki yüzyılı aşkın bir süredir yapılan homeopati uygulaması, uluslararası platformda kabul görecek şekilde düzenlenmiştir. Türkiye’de bu alanda henüz yapılandırma çalışmaları sürdürülmektedir. Hali hazırda İzmir, İstanbul ve Ankara’da homeopati dernekleri faaliyet göstermektedir. 6 Nisan 2011’de çıkan 6225 sayılı yasa ile homeopati ülkemizde de geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemi olarak kabul edilmiş ve uygulama yetkisi sadece hekim ve diş hekimlerine verilmiştir. Sağlık Bakanlığının 27 Ekim 2014’de çıkardığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği ile de homeopatik uygulamalara ilişkin yasal zemin oluşturulmuştur.
Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile birlikte tedavide homeopatinin uygulanması yaygınlaşmaya başlamış olup İstanbul ve Ankara’daki birkaç üniversitede, hekim, diş hekimi ve eczacılara Sağlık Bakanlığı onaylı homeopati eğitimleri verilmeye başlanmıştır.
