Hepimiz küçük yaşlardan itibaren bir cep telefonu gibi kodlandığımızdan, kültürümüze, ebeveyn evimize ve tarihimize bağlı olarak, özellikle sağlığımız ve beslenmemizle ilgili bize birçok farklı veri yüklendi.

Epigenetiğin de büyük bir rol oynadığını biliyoruz, yani içinde büyüdüğümüz tüm çevre, 3. nesile kadar, tüm sosyal, hastalıklar ve çevresel stresler genlerimizde kodlanmıştır ve bu artık bilimsel olarak kanıtlanmıştır. (Dr.Samuel Hahnemann bu teoriyi yüzlerce yıl öncesinde miasma teorisiyle kanıtlamıştı)

Prof.Dr. Christian Schubert, (psikolog ve Innsbruck Tıp Üniversitesi’nde (AT) profesör) Psikolog olarak yaptığı araştırmada, psikonöroimmünoloji olarak adlandırılan, yani PNI olarak da bilinen ruh, sinirler ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimi o da söylüyor.

Bugün ayrıca %99 enerji, %70-80 sudan oluştuğumuzu ve hafızası olduğunu da biliyoruz!!!

Çoğunluk insanların her gün eşlerinden, sevdiklerinden veya çocuklarından daha fazla vakit geçirdikleri bir cep telefonları var ve buradan akan milyonlarca bilginin enerjisi olduğunu bilmeliyiz. Buradan sürekli olarak enerji frekansları gönderiyoruz.

Ama bizim gibi harika bir organizmaya karşı cep telefonu nedir ki!!!

Vücudumuzda sonsuz sayıda frekans titreşen hücremiz var ama biz bu zenginliği kullanmıyoruz, çoğu insan bu zenginliğe sahip olduğunu bile bilmiyor.

Bütün bunların homeopatiyle ne alakası var diyeceksiniz ? Çünkü homeopati aynı zamanda “frekans terapisi” olarak da tanımlanabilir!

Dr. Samuel Hahnemann 220 yıl önce Organon‘da paragraf 9 da,  yaşam enerjimizin bizi dengede tuttuğunu, vücudumuzu mucizevi bir şekilde varoluşumuzun en yüksek amacına uygun çalışarak dengede kalmamızı sağladığını anlatmış.

Yaşam gücü de saf enerji/frekanstır ve frekanslar çeşitli sebeplerle dengesizleştiğinde, kendisini daima semptomlarla ifade eder ve bunu bizi rahatsız etmek için değil, bizi iyileştirmek veya bize sinyal göndermek için yapar!

Henüz Noel için bir hediyeniz yoksa , herkese tavsiye edebileceğim Louise Hay’in Düşüncelerinin Gücüyle İyileş adlı bu harika kitabı olur.  

Örneğin, şuanda birçok insan hiç bitmeyen ,devamlı kendini  hatırlatan, kendisini her zaman farklı şekilde gösteren sıklıkla ateş ve öksürük, burun akıntısı veya vücut ağrılarının eşlik ettiği soğuk algınlığından muzdariptir.

Bu semptomlar, genellikle farklı bir nedeni olduğundan, her kişi için farklı olabilir. Ancak kendilerini çok benzer şekilde de ifade edebilirler; Hava koşullarındaki ani değişiklikler, bu “modern dünyada” yaşam gücünün dengesiz olması, yanlış beslenme, stres (çocukluk çağında bile), birçok baskılayıcı ilaç ve çok sayıda aşıyı da unutmamak gerekir…

Çocukların bebeklik döneminde aldıkları (6 yaşına kadar çocuklara 60’a yakın farklı aşı maddesiyle aşı yapılır) tüm bunlar ve çok daha fazlası yaşam enerjisinin dengesizleşmesine neden olur.

Bu belirtiler  yaşam enerjisi tarafından dışarıya gönderilen enerjik titreşimlerdir.

220 yıldır milyarlarca insan üzerinde etkisi gösterilmiş ve kanıtlanmış olan homeopatik teoriye göre (fakat sadece temel kurallara uygun kullanıldığında) sıklıkla yalnızca akut hastalıkları olan insanlara çok hızlı bir şekilde yardımcı olan bir ilaç ile. İlaçlarımız frekans olup benzerlik ilkesine göre kullanılmaktadır.

Benzer benzer ile tedavi edilir!!!

220 yıldır, ilaçlarımız homeopatik ilaçlar yasası kurallarına uygun olarak yalnızca nispeten sağlıklı insanlar (hayvanlar üzerinde değil) üzerinde her bir ilaç ayrı ayrı test edilmiştir. Dr.Hahnmann zamanında, bu ilaçların testlerini nasıl yaptıysa şuanda  dünyanın her yerinde  bu ilaç denemeleri daha modern şartlarda yapılıyor ve şaşırtıcı olan şey, her zaman aynı belirtilerin ortaya çıkmasıdır ki, bu da benim için bilimsel bir kanıtdır.

Ama “modern tıp”a göre kanıtlanmış sayılmasa bile milyarlarca şifa bulan insanlar homeopatinin nasıl çalıştığını kanıtlıyor.!!! Aynı şekilde değil, aynısı asla bizi iyileştiremez ama benzerleri bizi iyileştirebilir! Einstein şöyle diyor: Sorun asla ortaya çıktığı şekilde çözülemez. Bu nedenle hiçbir aşı (aynı şey) veya hiçbir farklı ilaç bizi iyileştiremez!

Tam tersine semptomlar bir süreliğine bastırılır, daha sonra daha güçlü veya farklı şekillerde tekrar ortaya çıkar. Yetişkinlerden daha güçlü ve temiz yaşam enerjisine sahip çocuklarla çok çalıştığım için yaşam enerjisi tepkilerini çok daha iyi tanıyabiliyorum!

Örneğin, çoğu durumda ateş sadece güçlü bir bağışıklık sisteminin ifadesidir ve Almanya, İngiltere ve diğer birçok ülkede ateş ne ​​kadar yüksekse çocuk o kadar güçlü olur diye düşünülür. Ama ne yazık ki Türkiye’de hemen ateş düşürücü ilaçlar veriliyor, bu da vücudun kendini iyileştirme gücüne sürekli müdahale edilmesi, bu da hastalıkların giderek kötüleşmesi ve organizmanın derinliklerine nüfuz etmesi anlamına geliyor.

Askerlerin (ateş / asker savunma gibi) olmadığı bir ülke hayal edin, o zaman bir ülkeyi düşmanlar çok kolay istila edebilir!! Yani semptomlar, yaşam enerjisinin dengesi bozulduğunda, bedene/organizmaya gelen bir şoktan kaynaklanan frekanslardır. Bu ancak benzer frekansta homeopatik ilaçlar kullanılarak semptomların bütünüyle tedavi edilebilir!

Elbette bu, frekans makineleriyle karşılaştırılamaz, bunlar sadece kısa bir süreliğine işe yarar, çünkü semptomların tamamını tanımazlar ve bir makine vücut frekansını ancak 15-30 dakika gibi kısa bir süre için ölçebilir.

Bu asla yaşam enerjisinin bize iyi bir anamnezle gösterdiği bütünlük olamaz. Kronik vakalarda ise sadece uzun yıllar iyi eğitim almış bir “şifa sanatçısı”  onu anlayabilir.

Homeopati bir frekans tedavidir. İşte o yüzden sadece deneyimli bir homeopat gerçekten, yalnızca benzer frekansa sahip bir ilaçla tedavi edilebilir.

Lütfen yaşam gücünüzü dinleyin, çok daha iyisini yapacaksınız, Sizinle sürekli konuşuyor ve harika bir şekilde yaşamanıza izin veren milyarlarca fonksiyonu yönettiği için her gün ona teşekkür edin. Başından sonuna kadar yanınızdaydı.

Homeopati ile yaşam gücünün dilini ve yardımınıza ihtiyacı olduğunda ona nasıl yardımcı olabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Homeopati benim için her zaman büyük bir yardımcı oldu ve özellikle de en önemli şeyin sağlık olduğu bu zamanlarda, bu bir mucize. En büyük dileğim mümkün olduğu kadar çok insana bu mucizeyi öğretmek. Hepinize sevgi, sağlık ve bolluk bereket içinde bir yaşam diliyorum.

Homeopat Rita Berta Kaya