Yaşam gücünü nasıl anlayabilir ve etkileyebiliriz? Basit ama başarılı bir yöntem olan 3 6 9 Tesla yöntemidir. Bildiğiniz gibi yaşam gücü organizmamızı ve tabii ki bilincimizi yönlendiriyor ve yönetiyor. İnsan bilinci bilime büyük gizemler sunan büyüleyici ve kafa karıştırıcı bir yapıdır. Bilim adamlarına göre bilincimizin sadece %5’ini bilinçli olarak kullanıyoruz, geri kalan her şey yani %95’i bilinçaltında. […]
Şu anda 2025 Yılan yılının son dönemindeyiz. Bu dönem; bırakma, arınma, eski bağları çözme ve derin dönüşüm enerjilerini taşır. Fakat bu, kontrolsüz bir bırakma değildir. Yılan bize şunu sorar: Gerçekten tükenen ne? Nerede sadece tepki veriyorum, nerede bilinçli davranıyorum?İşte bu farkındalık, bizi Ateş Atı Yılına hazırlar, yalnızca 60 yılda bir gelen güçlü bir eylem, hareket,
Homeopati Yalnızca Hastalıkları İyileştirmek İçin Değil, Sağlığı Korumak İçindir. Sizlerle su ve tuzun önemini ve elbette bu iki temel yaşam gücüyle en çok bağlantılı olan homeopatik ilacı “Natrium-muriaticum”u konuşacağım. Tuz ve su, yaşamın ilk yaratıcı güçleridir.İnsan bedeni için muazzam bir etkiye sahiptir ve hayati derecede önemlidir. İnsan bedeni %70–80 oranında sudan oluşur ve iç yapımızın büyük bölümü,
Akut Hastalıklar Nedir? (Dr. F. Samuel Hahnemann’a göre) “Akut hastalıklar, aniden ortaya çıkan, geçici rahatsızlıklardır ve yaşam gücünü yalnızca kısa süreli olarak dengeden çıkarırlar.” Bunlar genellikle ani başlangıçlıdır (ör. yaralanmalar, kanamalar, ağrılar, ateş, grip, akut ishaller vb.) ve çoğunlukla belirgin bir nedeni vardır: soğuk, enfeksiyon, şok, travma vb. Yaşam gücü, kendini tekrar dengeye getirebilmek için burun akıntısı, öksürük, ateş gibi belirtilerle boşalmak ister. Belirtiler,
Merhaba Sevgili Arkadaşlar, Maalesef ki her yaz yaşadığımız bu yangınlar bir sonraki olmasın diye dilerken, gereken önlemler alınsın diye beklerken bu yaz yine hayatımıza acı vermeye devam ediyor. Çok üzgünüm… En azından biz homeopatlar olarak neler yapabiliriz diye düşündüm ve sizlerle paylaşmak istediğim bilgileri kaleme alıp, bir nebze olsun faydam olsun istedim. Homeopatide şu doğal
Birçok insan hissediyor: Büyük bir şey oluyor. Derin bir dönüşüm sürecindeyiz – tıpkı bir doğum gibi.Ve her doğum gibi, bu da acılar, belirsizlikler, korkular getiriyor. Ama aynı zamanda yeniye, farkındalığa ve barışa açılan bir alan da yaratıyor. Giderek daha fazla insan bir boyut değişiminden, daha ince, daha aydınlık bir dünyaya geçişten söz ediyor.Ama bu değişim
“Ne yersen o’sun”. Bu bilgelik doğrudur. Kim olduğumuz ve nasıl hissettiğimiz içimizdeki mikrobiyom adı verilen çeşitli bakteriler tarafından belirlenir. Yalnızca bırakabilenler,gitmesine izin verenler özgür olur! Bunu aklımda tutarak bugün, büyüleyici organizmamızda harika bir rol oynayan bağırsaklara odaklanmak istiyorum. Bağırsak genellikle “ikinci beyin” olarak anılır ve bu terim, bağırsağın inanılmaz karmaşıklığını ve genel fiziksel ve zihinsel
Dr.F.Samuel Hahneman , Homeopatiye olan inancı ve bilimsel araştırmalarıyla tüm dünyayı değiştiren ve tıbba yepyeni bir yaklaşım getiren bir esere imza attı. İşte bu söz ( sapere aude.) Dr.F.Samuel Hahneman‘ın “Organon” adlı homeopati kitabının önsözüdür. O dönemde Avrupa’da cadılar hâlâ yakılıyor olsa da (sonuncusu 1811’de Almanya’daydı), buna rağmen cesareti vardı. Bu cesareti ve inancı sayesinde bugün tüm
Daha önce de söylediğimiz gibi, insan organizması milyarlarca hücreden oluşan, büyüleyici ve karmaşık bir sistemdir. Bu hücreler mükemmel bir uyum içinde birlikte çalışır. Organizma, kendini düzenleyebilme yeteneğine sahiptir; dengesizlikleri tanıyabilir ve bunları dengeleyebilir – ister hormonların salınımıyla ister bağışıklık tepkileriyle. Her hücrenin belirli görevleri vardır ve sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve dolaşım sistemi gibi dokulardan,
Her zaman söylediğim gibi, mağdur olma, yaratıcı ol! Kimse bizim düşüncelerimiz üzerinde veya yaptıklarımız üzerinde güç sahibi değildir, sadece biz kendimiziz. Karşımdaki hiçbir beden ruhsuz, hiçbir ruh da bedensiz bir şekilde değildir. Ama ne yazık ki bugün modern tıp bunları birbirinden ayrı tutarak, sadece bedeni tedavi eder, psikoterapi ise ruhu. Bu nedenle kronik hastalıkların sayısındaki
