Homeopati ve EFT Tekniği
Daha önce de sıkça vurguladığım gibi, homeopatik terapi yalnızca bir “tedavi” yöntemi değil; sağlığı koruyan, dengeyi destekleyen ve önleyici bir yaklaşımdır. Bu nedenle Dr. Samuel Hahnemann’ın ilkelerine uygun homeopatik remedilerle çalışmanın dışında, destekleyici bir çok yöntemi de kullanmalısınız. Beden, zihin ve duygularla uyum içinde olan tamamlayıcı yöntemlerden biri de EFT’dir.

EFT yani Emotional Freedom Techniques, belirli akupunktur noktalarına hafifçe vurarak çalışılan, aynı anda belirli bir konuya ya da inanç kalıbına odaklanılan bedensel bir düzenleme yöntemidir. Nazik vuruşlar yoluyla amigdala ve stres eksenleri sakinleşir; savaş, kaç ya da don tepkisi yavaşlar. Çünkü duygusal sorunlar çoğu zaman “yanlış düşünme”den değil, sinir sisteminde oluşan stres tepkilerinden kaynaklanır. EFT ile beyin şu mesajı öğrenir: “Bu konu artık tehlikeli değil.” Eski duygusal bağlantılar çözülür ve böylece yeni değerlendirmeler mümkün hâle gelir.

Burada söz konusu olan, aşağıdan yukarıya doğru işleyen bir düzenleme sürecidir; yani beden ve beynin daha ilkel bölgelerinden başlayarak düşünceye doğru ilerleyen bir sakinleşme. Zihne “kendine gel” demekle değil, bedenin, sinir sisteminin ve duyguların vuruşlar yoluyla yatışmasıyla süreç başlar. Beden kendini güvende hissettiğinde, zihin zaten kendiliğinden daha berrak düşünmeye başlar.
EFT’nin kökeni, meridyen sistemiyle çalışan ve yaklaşık beş bin yıllık geçmişi olan Geleneksel Çin Tıbbı’na dayanır. 1980’lerde Dr. Roger Callahan tarafından TFT olarak geliştirilmiş, 1990’larda ise Gary Craig tarafından sadeleştirilerek EFT adıyla yaygınlaştırılmıştır. EFT’nin etkisi “pozitif düşünme”den gelmez; beden hafızası, zihinden çok daha hızlı öğrenir. Öfke, suçluluk, stres ya da özgüven eksikliği; mantık hataları değil, alarmda olan bir sinir sisteminin yansımalarıdır. Bu nedenle yalnızca olumlu düşünmeye çalışmak çoğu zaman işe yaramaz.

Bu süreçte kilit rolü oynayan yapı amigdaladır. Limbik sistemin bir parçası olan bu küçük çekirdek, beynin alarm düğmesi gibidir ve yalnızca şunu sorar: tehlike var mı, yok mu? Bir durum tehlikeli olarak kaydedildiğinde, kalp çarpıntısı, mide sıkışması, zihinsel döngüler ve otomatik olarak savaş, kaçış ya da donma tepkileri başlar. Amigdala gerçek, hatırlanan ya da sadece düşünülen tehlike arasında ayrım yapmaz; ne kadar mantıklı düşünürsen düşün, beden söylenenlere hemen inanmaz.

EFT bu yüzden etkilidir; çünkü suçluluk, korku veya travmadan sorumlu “özel noktalar” olduğu için değil, sinir sistemini düzenlediği için çalışır. Vuruşlar sırasında bedensel sakinleşme (parasempatik sinir sistemi) ile zorlayıcı konuya aynı anda odaklanılır. Beyin şu yeni bilgiyi alır: “Bu konuyu düşünüyorum ama bedenim sakin.” Böylece amigdala, artık akut bir tehlike olmadığını öğrenir. Vuruş noktaları her konuda aynıdır; değişen şey yalnızca odaklanılan tema ve kullanılan ifadelerdir.
Vuruş noktaları her konu için aynı kalır. Konu değiştikçe odak noktası ve ifadeler değişir, vuruş noktaları değil.
Sıra (önemli):
- Başın tepesi 2. Kaş 3. Gözün kenarı 4. Gözün altı 5. Burun altı 6. Çene 7. Köprücük kemiği 8. Kaburga kafesinin kenarı 9. Bilekler
(Tam olarak bu sırayla – sinir sistemini en güvenilir şekilde sakinleştirir.)
Örneğin;
– Yoğun kaygı yaşayan bir kişi, kalbinde sıkışma ve sürekli “ya kötü bir şey olursa” düşüncesiyle EFT yaptığında, vuruşlar sırasında bedeninin yavaş yavaş gevşediğini fark eder. Aynı düşünceye odaklanmasına rağmen nefesi rahatlar, mide kasılması azalır. Bu noktada beyin, korkunun kendisinden değil, beden alarmından kaynaklandığını öğrenmeye başlar ve kaygı döngüsü çözülür.
– Benzer şekilde para sorunları yaşayan bir kişi, “para bana hep stres getiriyor” düşüncesiyle EFT yaptığında, aslında geçmişte yaşadığı güvensizlik duygularının bedeninde hâlâ aktif olduğunu fark edebilir. Vuruşlar ile beden sakinleştikçe, para konusuna dair bakış açısı da yumuşar ve yeni, daha yapıcı çözümler zihinde kendiliğinden ortaya çıkabilir.

Elbette EFT, tıbbi ya da homeopatik bir tedavinin yerini almaz; ancak özellikle zorlayıcı anlarda, yoğun stres ve duygusal yük altında son derece etkili bir destek sunar. Homeopatik danışmanlıkla birlikte uygulandığında, sorunların çok daha derin katmanlarda ele alınmasına da olanak tanır.
Ayrıntılı bilgi için eğitimlerimize katılabilir, kendinizi daha farklı bir çok bilinçaltı teknikleri öğrenerek geliştirebilirsiniz.
Sevgiyle
Rita Berta Kaya

