Daha önce de bahsettiğimiz gibi; “Pozitif çıkan bir çok vakada enfeksiyon, semptomsuzdur veya hafif grip semptomlarıyla seyreder. Daha önceden kronik hastalıkları olan yaşlı veya zayıflamış kişiler, SARS-CoV-2’nin yanı sıra, ayrıca solunum yolu virüslerine yakalanma riski daha yüksektir.

“Ancak, özellikle Mart 2020’de hastalık dalgasının başlangıcındaki ağır vakalar ve ölümlerin çoğu, panikten kaynaklanan tedavi hatalarından (entübasyon, yanlış ilaç) kaynaklanmaktadır.

Olası uzun vadeli etkiler, büyük ölçüde diğer atipik viral pnömonilerin etkilerine karşılık gelir. Dünya çapında yapılan toplam 23 çalışmanın değerlendirilmesi, 70 yaş üstü kişilerde korona enfeksiyonu ölüm oranının (IFR) %0,12 civarında, 70 yaş altı kişilerde ise sadece %0,04 olduğunu göstermiştir.

Özetle, SARS-CoV-2 enfeksiyonu, epidemiyolojik olarak, çeşitli rekabet eden veya sinerjik solunum yolu enfeksiyonlarıyla birlikte yıllık “grip” dalgalarının ayrılmaz bir parçasıdır.

Bu tek patojene şu anda gösterilen özel ilgi tıbben yersizdir. ” (Bu bilgi Corona Ausschus / Corona Investigavite Committee ‘sinden alınmıştır.) https://corona-ausschuss.de/

Bu nedenle hafif grip halinde olduğu gibi önleyici olarak kendimizi koruyabilir hatta bazı yollarla iyileştirebiliriz. Eğer problemin seyri zor ise tabi ki hemen güvendiğiniz bir doktora ya da homeopata görünmelisiniz.

Bitki dünyası, vücudumuza çok çeşitli şekillerde yardımcı olabilecek milyonlarca bileşiğe sahiptir. Bazıları bakterilerle doğrudan savaşır, diğerleri onları bağlar ve hızla boşaltır, diğerleri ise patojenlerin nüfuz etmesini zorlaştırmak için kan damarlarımızı ve hücrelerimizi güçlendirir.

Bunlar müsilaj, flavonoidler, tanenler, acı maddeler ve uçucu yağları içerir. Her bitki ve bitkinin her parçası, bu maddelerin kendine özgü bir kombinasyonuna sahiptir. Birlikte, pozitif bakterileri etkilemeden patojenlerle mücadelede vücudunuzu desteklersiniz.

Onlarla, bağışıklık sisteminizi sürdürülebilir bir şekilde güçlendirebilir ve sadece bakterilere değil, virüslere karşı da daha dirençli hale gelebilirsiniz. Size çeşitli bitkisel antibiyotikleri tanıtmak isterim. Öncelikle ev yapımı gıdalarımızdan, mutfağımızda kullandığımız yabani otlardan elde edilen 3 tane ilaç anlatabilirim.

Bunlar aynı zamanda homeopatik ilaç olarak da mevcuttur. Soğan (Homeopatik ilaç adı: Allium cepa’dır.)

Soğan hemen hemen her evde bulunur ve bu nedenle hızlı bir şekilde elinizin altında bulup ve kullanabilirsiniz. Antibakteriyel, antiviral, antiinflamatuar etkilere sahiptir ve hatta kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir.

En iyi bilinen kullanımı, öksürük ve solunum yolu hastalıkları için soğan suyunun hazırlanmasıdır. Soğuk algınlığı, kulak ağrısı, potens sorunları ve diğer birçok sağlık sorunu için kullanılabilir.

Homeopatik bir güç olarak soğanı Allium cepa adı altında biliyoruz. Ve bununla birlikte,  “fantom ağrısı” ( daha önce kesilmiş bir el,kol, bacak gibi. Bölgenin hiç kesilmemiş gibi ağrıması) ve birçok sorunu ortadan kaldırabilir.

Sarımsak (Homeopatik ilaç adı: Allium sativa’dır.) Sarımsak da tıpkı soğan gibi her evde bulunur.

Kokusundan dolayı soğan kadar popüler olmasa da her mutfağa ve her doğal eczaneye aittir. Bakterilere ve virüslere karşı mükemmel çalışır, aynı zamanda iltihaplanmayı ve mantar büyümesini de engeller. Ayrıca vitaminler ve selenyum, amino asitler ve flavonoidler gibi diğer hayati maddeler açısından da zengindir.

Sarımsak, soğuk algınlığı, iltihaplanma ve yüksek tansiyonu hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca kolesterolü düşürür, kalp problemlerine yardımcı olur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Papatya (Homeopatik ilaç adı: Chamomilla’dır); Ve üçüncü bir ilaç olarak papatyadan da faydalanabiliriz. Papatya, tıbbi bir bitkinin özüdür. Hiçbir bitki çayı, papatya çayı kadar sık ​​kullanılmaz.

Papatya çeşitli etkileri sayesinde birçok krem ​​ve diğer bakım ürünlerinde de kullanılmaktadır. Papatya çiçekleri, diğer şeylerin yanı sıra, kurutma, kan temizleme, iltihap önleyici, ağrı kesici ve sakinleştirici gibi antibakteriyel ve viral etkilere sahiptir.

Soğuk algınlığı şikâyetleri için çay, banyo katkı maddesi veya inhalan olarak kullanılabilirler. Papatya içeren kremler veya tentürler, yaralanmalara ve cilt enfeksiyonlarına yardımcı olur.

Özlellikle homeopatik olarak, çocuklarda ve yetişkinlerde öfkeden sonra diş ağrılarında kullanılır. Doğal yöntemlerle kendinizi her zaman koruyabilir, daha güçlü bir yaşam gücü ve sayesinde daha sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz.

Bir sonraki blog yazımda, birçok zenginliğe sahip olduğumuz, muhteşem doğamızdan yararlanabileceğimiz, farklı ilaçlardan bahsedeceğim.

Sizlere doğal ve sağlıklı günler dilerim.

Sevgiler, Homeopat Rita KAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir