Homeopati yalnızca insanlarda ve hayvanlarda değil, aynı zamanda bitkilerde de işe yarayan bir tedavi sanatıdır. Homeopatlar tarafından uzun araştırmalar sonucu keşfedilen ve bitkiler üzerinde de kullanılmaya başlanan Agrohomeopati ile biraz daha yakından tanışalım.
Homeopati ile tedavi olan bitkilerin daha canlı, güçlü ve sağlam oldukları, aynı zamanda mantar hastalıklarına ve zararlı haşerelere karşı kendilerini daha iyi korudukları gözlemlenmiştir. Homeopati, bitkiler üzerinde çok geniş bir yelpazeye ve potansiyele sahiptir. Bahçıvanlık, meyvecilik, ve biyolojik tarım alanlarında özellikle uygundur.
Dr. Samuel Hahnemann, Almanya’daki en popüler alternatif şifa yöntemi olan Homeopati’nin, bitkiler üzerindeki şaşırtıcı sonuçlarını gözler önüne sermiştir.Fakat bizler yeni yeni keşfediyoruz. Ayrıca Hahnemann, bizi hasta eden şeyin bilgisinin bizi tekrar sağlıklı hale getirebileceğini savunmuştur. Yani “Benzer, benzeri çözer.” mantığı ile hareket etmiştir.
Güllerdeki yaprak bitleri, maruldaki salyangozlar, şifalı bitkilerdeki küreciklerin bitkilerimize zarar vermesini nasıl önleyebiliriz? Orkideler neden büyümez?
Peki bu ve benzeri sorularla karşılaşınca neler yapabiliriz? Gelin örneklerle size anlatayım.
Çiftçiler, hobi bahçıvanları ve bitki aşıkları genellikle bitkileriyle ilgili , hava durumuna bağlı sorunlar yaşarlar. Veya farklı problemlerle karşılaşabilirler. Fesleğen kabındaki siyah yapraklar, muhtemelen mantardan muzdariptir. Küçük bir doz “Carbo-Vegetabilis ” kök bölgesine dökebiliriz. Bitki yatağınızın hasadı zarar gördüyse bir doz “Silicea” deneyin ve güçlü tutamlara sahip olduğunuzu göreceksiniz.
Uzun yağışlı havalardan sonra domateslerin altında oluşan çürükler için alt yaprakları çıkarın ve “Natrium-Sülfür”ü sulama suyunda seyrelterek köklerine dökün. İşte artık harika domateslere sahipsiniz.
Bitkiler de ,insanlarla benzer şekilde çalışır. Bitkilerle konuşmak mümkün olmadığı için bir remedy bulabilmek için onları insanlarda görülen semptomlarla bir karşılaştırmalıyız.
Her zaman aklımızda bulundurmalıyız ki bitkilerde de “zihinsel nedenli” hastalık olabilir. Saksı değişimi gibi müdahaleler, yerini değiştirmek, başkasına vermek veya hava koşulları fırtına, gök gürültülü fırtınalar, don ve aşırı güneşe maruz kalma, bitkiler için şok oluşturabilir.
Daha sonra büyümeleri de zarar görür veya zararlılara karşı duyarlılıkları artar. Böyle durumlarda bireysel bir şok ve travma ilacı olan “Aconit” ile bitki tedavi edilerek sağlıklı büyümesini geri kazanır. Ayrıca tüm şikayetlerin aniden ortaya çıkması Aconit için iyi bir semptomdur. Ek olarak dolu yağdığında oluşabilecek semptomlar için “Arnica”, nemli sıcak hava sonrasında ise oluşan semptomlar için “ Natrium-Sülfür” kullanılabilir.
Kültürel yaralanmaları, budama yaralanmaları, hava hasarları,dolu yağdığında oluşan semptomlar yani travmalardan sonra “Arnica Montana” çok iyi takviye edici bir ilaçtır.
Büyümeyen, küçük kalan, cılız veya çabuk kuruyan bitkiler ve kimyasal böcek ilaçları ile zehirlenmiş bitkiler için “Arsenicum Albümü kullanılabilir. Kesme çiçekler daha uzun süre dayanır. Kestikten sonra, çiçek suyuna iki boncuk “Staphisagria” ekleyin.
Almanya ve İsviçre’de, hobi bahçeleri, üzüm bağları için Homeopati mucizesinden yararlanılıyor. Homeopati, daha sağlıklı bir çevreye sahip olmamıza yardımcı olur. Toprak ve bitkiler ; yapay gübre, zehir, böcek ilaçları ve geleneksel bitki işleminden uzaklaşarak daha sağlıklı bir hal alacaktır.
Homeopati kullanmak her zamankinden daha sağlıklı, daha doğal, daha güçlü toprak ve bitkilerin oluşmasını sağlar.
Hayvanların ve böceklerin içtiği su temizlenir. Üstelik kolay, ulaşılabilir ve ucuz bir şekilde bitkilerimiz ve toprağımız üzerinde kullanabiliriz. Yeşili seviyorsak, onlar için ve kendimiz için en doğalını tercih etmeliyiz.
Sevgiler Rita Kaya