Merhaba sevgili okurlarım, değişim mümkün serisine kısa bir aradan sonra devam etmek istiyorum. Ara ara sizlerle yaşanmış hikayeleri paylaşmamın ilginizi çekeceğini düşünüyorum.
25 yıldır yaşadığım Türkiye’de benimle homeopatik yola adım atan ilk kişilerden Nevin Bilir’in hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Nevin aynı zamanda homeopati kaynaklarını Türkçeye kazandırmamızda, bizlere yardım ederek bana ve Organon Homeopati Derneğine çok önemli katkılarda bulundu.
Onun ağzından anlatmış olduğu hikayesini sizlere sunmak istiyorum.
“Ben Homeopati ile 22 yıl önce tanıştım. Şiddetli baş ağrıları çekiyordum. Ağrı sırasında kusma ve tuvalet ihtiyacı gibi şikayetlerim de oluyordu. Doktorlar migren olduğunu söyleyip ağrı kesici veriyorlardı fakat bazı ilaçlara alerjim vardı.
Üstelik kustuğum için ağrı kesici midemde fayda edecek kadar da durmuyordu. Bir gün kızımın bir arkadaşı bana Homeopati ’den bahsetti.
Kendisinin çok memnun olduğunu söyledi. Ben de Rita ile tanışmak istedim.
İyi ki de tanışmışım ve onun danışmanlığından faydalanmışım. Homeopati ile baş ağrılarım çok çabuk hafifleyip geçiyordu. Migren ataklarım da azalmıştı.
Zaman geçtikçe ve bazı rahatsızlıklarım olduğunda da Homeopati sayesinde sağlığıma kavuşmaya başladıkça Homeopati’ye daha çok güvenmeye başladım. Homeopatinin faydasına tanık oldukça homeopati kurslarına katılmaya ve başkalarına yardım etmeye karar verdim.
2010 yılında baş ağrısı nöbetlerim tekrar artmaya ve daha önceki ağrılarımdan farklı olarak denge kaybı yaşamaya başlamıştım. Rita doktora gitmemi ve röntgen, MR vs. gibi tetkikleri yaptırmamı söyledi.
Sonuç olarak beyin sapında tümör olduğu görüldü. Ameliyat olmam gerekiyordu. Tabii ki çok riskli bir ameliyattı. Çünkü tümör 12 çift sinirin üzerini kaplamış durumdaymış.
Ben olabileceklerden korkuyordum. Ameliyata giderken aldığım homeopatik remedi sayesinde korkumu yenerek ameliyat masasına gülümseyerek yatabildim.
Ameliyatım başarılı geçti ve kullandığım remedi sayesinde şiddetli ağrı çekmedim. İğne olarak yapılan ve tabii mâni olamadığım tedaviden başka bir ilaç kullanmadım.
Öyle ki taburcu olurken bana içmem için verilen ve içmeyip çekmecede biriktirdiğim hapları hemşirenin avucuna koyduğumda ‘aaaa siz ameliyat ağrısına nasıl dayandınız da içmediniz bu hapları’ diye sordu.
Ben de gülümsedim çünkü “ağrım olduğunda benim ilacım vardı onu içtim” diye anlatmam çok uzun sürecekti.
2015 yılında tumörün büyüdüğünü öğrendim ve tekrar ameliyat oldum. Şimdi çok daha iyiyim Homeopati sayesinde. Homeopati derslerinin bana çok faydası oluyor çünkü akut durumlarda kendimde olan bir sorunu kendim çözebiliyorum.
Örneğin düştüğüm zaman ne kullanmam gerektiğini biliyorum. Bir gün evdeki kedime basmayım derken yüzü koyun yere düştüm. Çok şiddetli düşmüşüm ki ön üst dişlerimin dördü aşağı indi. Bir anda ağzımdan burnumdan kan fışkırdı. Çok canım yanıyordu. Ortalık kan gölüne dönmüştü.
Hemen gidip bir kapak arnika içtim. Kanama durdu ve acım azaldı. Ama dişlerim aşağı indiğinden ağzım kapanmıyor ve yemek yemem imkansızdı. Yüzüm mosmor olmuş yani gözlerimin etrafı ve yanaklarım morarmıştı.
Herkes hastaneye git diyordu. Ama birkaç defa daha arnika aldım ve iki üç gün içinde yavaş yavaş dişlerim yukarı yerlerine çekilmeye başladı. Yüzümdeki morluğun rengi açılmaya başladı. Homeopatiye çok güveniyordum, mucize gibi bir şey yaşıyordum.
Geçen sene sokakta yürürken taşa takılıp yüzü koyun yine düştüm sağ elimle yüzümü koruyayım derken fazla yüklenmişim ki omuzum çıktı. Omuz başımda kırıklar olmuş ve birkaç kaburgam kırılmış, birkaçı da çatlamış. Ben hemen eve geldim. Acıdan bayılacaktım, hemen arnika içtim. Fakat acım geçmeyince bir aksilik olduğunu anladım ve doktora gidip durumu öğrendim.
Doktor kontrolüne gittiğimde omuz başındaki ve kaburgalarımdaki kırık ve çatlakların benim yaşımdaki birinin (ben 72 yaşında idim geçen sene) bu kadar çabuk iyileşmesine doktor hayret etti. Hayret edilecek birşey yoktu çünkü homeopati yardım etmişti.
Homeopati her zaman bana ve çevremdekilere kullandığımda faydalı oldu. Teşekkürler Homeopati.
Nevin BİLİR
